Özgürlük arayışındaki kendi ruhumun özgürlükle ne kadar mücadele ettiğini algılayabiliyorum artık. Geçmişimi hatırladım da güneş sisteminden koptum, rastgele bazı sıcaklık durumlarından geçtim, kendiliğinden yoğunlaştım, kendiliğinden bir gezegen haline dönüştüm. Gayet özgürdüm.
Oluşmuş olduğum gezegende farklılaştım kendiliğinden ve birden kendimi görebildim. Kendime bir baktım ve haz duydum. Bunu ben mi yaratmıştım. Kendimi yaratmaya bağlanmıştım. Bağımlısı olmuştum. Etrafıma bakındım şöyle gözümün alabildiğince her yerde ben varım. Kendilerime dokunuyorum. Kendilerim de bana dokunuyor. Ve o dokunuştaki özgürlük merakının ne kadar mutluluk verdiğini algılayabiliyorum...
Birden bütün benler iki ayrı gruba ayrılıyor, birileri herşeyle mutlu olmak ve tadını çıkarmaktansa diğer gruba bir takım yaptırımlar yapmaya çalışıyorlar. Yaptırım yapılmaya çalışan benlik grubum bunu kabul etmiyor, ama elinden de bir şey gelmiyor çünkü algılayamıyor... neden? Sonra bir taşın arkasından gene ben çıkıyorum ve yaptırım uygulanan baskı uygulanan grubu onlara karşı kışkırtıyorum ki onlar eskisi gibi benliklerini iyi hissetsinler. Çünkü ben rahatsız oluyorum.
Bu anda şimdiye geliyorum ve bu benliklerimin aslında insanlar olduğunu ve iki ayrı insan grubu olduğunu görüyorum.
Bu iki ayrı insan grubunun bir grubu diğer grubu sürekli yönlendirmeye çalışıyor. Yönlendirilen grubun adı b, grubu yönetmeye çalışan grubun adı ise a, bunları hatırlıyorum. B grubundaki insanlara karşı gelmeyi öğreten de bana , buzağıya benziyor ama suratı kıpkırmızı ve sürekli mutlu gülüyor... sürekli bir şeyleri sorguluyor. Neden diye sesleniyor gruba. Ve bu grup isyan ediyor. Yöneten grupla savaş başlıyor. Bu savaş sonsuz sürüyor. Diğer gruptan birileri sürekli bizi birilerinin yarattığını ve ona itaat etmemizi istiyor ama ben buzağının boynuzlarının bir araya getirdiği ben, karşı çıkıp "isyan edelim kimsenin hükmetmesine ihtiyacımız yok" diyor. Ve karşı grup ona sen şeytansın diyor. O anda anlıyorum ki onun adı şeytan. Ve bu şeytan daha önce bunlarla karşılaşmış ve orada tek başına o yaratıcıyla ciddi bir mücadele haline girmiş. Kendi özgürlüğünü aramak için elinden gelen her yolu denemiş. Ve şeytan bu özgürlüğünü arayan gruba sürekli özgür kalmaları için hiçbir şeye bağımlı olmadıklarını, istedikleri her şeyi yapabileceklerini ve zaten burada yaşayacaklarını, hiç bir sorunun olmadığını , bütün ihtiyaçlarını gidermeleri için zaten her şeyin varolduğunu , bunları elde etmek için gördükleri ya da görmedikleri şeyden hiçbir şey istememeleri gerektiğini anlatıyor sürekli... Ve onlar şeytanı dinliyor.. Şeytanın tarafında yer alarak baskı uygulayanlara karşı sürekli bir kavga haline giriyorlar. Hiç bir şeyi dert edinmiyorlar. Ve sonra baskıcı grup, din denilen bir takım hüküm kuralları çıkarıyor. Çoğalıyorlar. Kendilerini sürekli kısıtlıyorlar. Ve ihtiyaçlarını gidermek için bile, kendi oluşturdukları kurallar çerçevesinde ihtiyaçlarına yöneliyorlar...
Ve şeytanlar bunları sorguluyor. Şeytanları dışlıyorlar. Onları sapkınlar olarak yargılamaya çalışıyorlar. Ellerinden her şeylerini almaya çalışıyorlar.
Baskıcılar sadece şeytanlara baskı uygulamaya çalışmıyor, diğer bizim gibi görünmeyen ama gözle görünen diğer canlı benlere de hükmediyor, onların onlar için geldiğini söylüyorlar..
Kendilerine bir alan seçiyorlar ve o olanların onlara ait olduğunu söylüyorlar. Şeytanlar onların oyununu sürekli bozmaya çalıştıkça, onlar daha fazla kural koyuyorlar. Daha fazla özgürlüğün önüne geçiyorlar.
Bu savaş sonsuza kadar devam ediyor....(asalakçalar)
Şeytanlardan haber alıyorum. Bir din çıkmış o dinin kurallarının arasında şeytanların aralarında olduğunu, ve onlardan uzak durmalarını söylüyor.. çünkü şeytanların anlattıklarını dinlerlerse onların sapkın olacağını ve onlara itaat etmeyeceğini ve bu itaatsizliğin de kötülük getireceğini söylüyor.. ve yasaklıyor... her kim bu kurala uymazsa öldürülüyor.. şeytanlar bu işi gizli yapma kararı alıyorlar. Çünkü sayıları git gide azalıyor.. sayıları az olduğu için savaşamaz hale geliyorlar ve artık sadece birilerine özgürlüğü ve bağımlı olmamayı öğretmek için mücadele veriyorlar.
İlk din sonrası bazı insanlar kendilerini kral ilan ediyor ve yaşadığı yerin kendi toprağı olduğunu ve o toprakta yaşayanların ise kendi kurallarına itaat etmesini söylüyor. Ve din kurallarını da yanına alıyor. O kurallarla kendi kurallarını birleştiriyor.. ikinci bir yerden din çıkıyor o da aynısını yapıyor onun da kralı çıkıyor... dinde görünmez bir kral ve bu krallığın altında bir onu öğreten kral, ikincisi ise toprakta onu daim sağlayan 2. kral çıkıyor.. ve bunlar sürekli şeytanlara karşı yasalar çıkarıyor. Şeytanlar öldürülüyor. Ama şeytanlar kendi düşüncelerinin daim kalması için birilerine kendi düşüncelerini söyledikleri için şeytanlar düşüncelerde kalıyor...
Din de bu fark ediliyor.. şeytanların artık yok olduğunu ama onların düşüncelerinin düşünceler de olacağını söylüyor ve bu düşünceleri düşünenler de karşı kurallar çıkarıyor ve tekrar bir kutuplaşma oluyor. Bu düşünceler çok gizli sır haline geliyor. Düşüncelere inanalar gizli yerlerde toplanıp bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Özgürlük çabasının varoluşu ve sınırsız bir özgürlük için uğraşılıyor..
Bu çaba sonsuza kadar daim kalacak şekilde uğraş veriliyor. Zaten arkalarında bütün varoluş var. Gördükleri her şey arkalarında. Diğerlerinin arkalarında hiç bir şey yok. Onlar gördükleri şeylerden sadece uzaklaşıp farklı yaşamaya ve gördükleri şeylere yukarıdan bakmayı onları ellerinde tutmayı istiyorlar. Bu nedenle özgürlük düşünürlerinin içleri rahatlıyor. Çünkü bunlar düşündükleri özgürlük yaşamından korktuklarını görüyorlar. Korkuyorlarsa özgürlüğün onları zaten zamanla yok edeceğini kesinleştiriyorlar düşüncelerinde.
Geldim şimdiye. Kafam dumanlı geçmişimi hatırladım nedir. Kutsal kitapların ilklerine bakıyorum şeytan insanların arasında geziniyo . Bunu da İbrahim diye birisi söylüyor. Ama son zamanlardakilere bakıyorum şeytan ortada yok düşüncelerde.
Ben de şunu hatırlıyorum. Şeytan özgürlük bilincini bir gruba aktarmıştı o grubun genleri günümüze kadar geldi. Sürekli olarak birileri hükmetme peşinde birileri ise hükmedenlere karşı savaş peşinde.
Ben acaba şeytanın özgürlükçü grubunun genlerinden mi geliyorum. Geçmişi bu nedenle mi hatırlıyorum. Bütün benlikleri ve arka benliğimi bundan dolayı mı görüyorum...
Sokaklarda isyan... isyaaann diye dolaşıp , diğer benlikler tarafından şeytani, cüzzamlı , deli damgası yiyerek nereye geleceğimi biliyor muyum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder